TÖB SEN'DEN DEPREMİN 1.YIL DÖNÜMÜNDE EĞİTİM RAPORU

TÖB SEN'DEN DEPREMİN 1.YIL DÖNÜMÜNDE EĞİTİM RAPORU

6 şubatta yaşanan Deprem felaketinin yaşandığı illerde özelliklede Hatay’da sağlıklı bir eğitim öğretim ortamı henüz sağlanamamıştır.

6 Şubat depremlerinin üzerinden 1 yıl geçti. Yıkımın en çok yaşandığı il olan Hatay yıkımın en fazla olduğu ve okul binalarının en çok zarar gördüğü il olmuştur.Depremden sonra imkanı olanlar veya il dışında yakınları olanlar il dışına çıkmış ve çocuklarının eğitim öğretimlerinin devamını zorda olsa

sağlamışlardır.İmkanları olmayan veya şehirde kalmayı tercih eden ailelerin çocukları eğitim öğretimden yoksun kalmışlardır.

MEB’in paylaştığı verilerde net bir sayı verilmemekle birlikte 500’e yakın öğretmenin hayatını kaybettiği belirtilmiştir. Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen, hala kaybedilen öğrenci ve öğretmen sayılarını net olarak bilmiyoruz.Üstelik MEB vefat eden öğrencileri net olarak bilemediğinden dolayı okul sınıf listelerinde vefat eden öğrencilerin isimlerini silememiş okulun başladığı günlerde okul listelerinde yoklamada hayatını kaybeden öğrencilerin isimlerinin okunması depremzede öğrenci ve öğretmenlerde bir travma yaratmıştır.O dönemde konu ile ilgili açıklamamız mevcuttur.

6 Şubat’ta gerçekleşen deprem felaketinden sonra eğitim,depremin etkilemediği 71 ilde 20 Şubat’ta

başlarken depremin etkilediği 10 ilde başlamamıştı. Hatayda ise yıkımın az olduğu 7 ilçede 27 Martta ve ,sonrasında 24 Nisan 2023’te deprem bölgesinde eğitim-öğretime başlayabilecek tüm okulların açıldığı açıklandı. Ancak okullar sadece açıldu sözü geçerliliği kazandı.Nitelik olarak ;öğretmen yetersizliği, açıldığı ilan edilen okulların güvenirliği sorunu, artçı depremler nedeniyle yaşanılan kaygılar,psikososyal desteğin sağlanamaması,deprem sonrası çoğu insanın kırsala doğru gitmek zorunda kalması çadırlarda hayatın sürmesi ve buralarda yeterli okul, okul türü bulunmaması,açılan okullarda hijyen sorununun olması,suyun bulunmaması,ulaşım sorunu v.b sorunlardan dolayı 6 Şubat sonrası ‘Hatay’da eğitim başladı.’ Açıklamasının hiçbir gerçekçiliği bulunmamaktadırYaşamın normale dönmediği kentte,servis sorunu, binaların güvenilirliği sorunu, öğretmenlerin barınma sorunu , öğrencilerin psikolojik durumu gibi daha pek çok sorun sık sık karşımıza çıkmıştır.Yaşanan sorunları başlıklar altında toplayacak olursak.

-Fiziksel Yapı ve Derslik sorunu

Hatay’da ciddi anlamda fiziksel yapı yani okul ve derslik sorunu vardır.Bu sorun 1 yıl geçmiş olmasına

rağmen çözülememiştir. 2 Derslikten 1’i kullanılamıyor. MEB’in yaptığı açıklamaya göre, deprem bölgesinde yani 10 ilde 936 okul kullanılamaz hâle gelirken bu sayı derslikler için 11 bin 738’dir. Depremin eğitim ortamlarına etkisinin en güçlü olduğu il Hatay olmuştur. Hatayda da dersliklerin hemen hemen yarısı yüzde 45,4’ü kullanılamaz hâle gelmiştir. MEB 11 bin 738 dersliğin yeniden yapımı için planlama yapıldığını söyledi..Sadece Hatay’ın Antakya ilçesinde 190 civarı okul binasının yaklaşık yüzde 50’si yani yarısı eğitim öğretime devam edilemedi.Konteynerlarda ısınma Elektirik ile sağlanmaktadır. Elektirik kesintilerinin çok olması eğitime konteynerde devam edenler başta olmak üzere ciddi ısınma ve aydınlanma sorunu yaşanmaktadır.

Depremin 2.ayında Hatay’da okulların yüzde 17’sinin kullanılamaz hale geldiği söylenmişti.Fakat gelinen durumda yıkım bu rakamın çok üstünde.Üstelik geriye kalan binaların durumlarıyla ilgili bir bilgi paylaşılmadı.Bu durumda açılan okullarda ciddi bir tedirginlik yaşanıyor.Antakya ilçesinde birleştirilmenin yapıldığı 4189 okul var.Bu okulların yarısından fazlası iyi durumda değil.Sağlam denilen binalarda birleştirilme yoluyla 2 veya 3 okul’un öğrencileri ders görüyor.İkili öğretim yoluyla yani sabahçı,öğlenci şeklinde eğitimi yapılıyor. Antakya ilçesinde çadırkent ve konteyner kent sayısı 60’a yakın. Bu konteyne kentlerde 18 konteyner okul hazır.2 ay öncesine kadar Defne ilçesinde sağlam olan 3 tane okul valilik, emniyet olarak kullanılıyordu .Antakya ilçesinde de il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri,ysk, kaymakamlık gibi kamu kurumları okullarda hizmet veriyordu. Defne ilçesinde 9 lisenin 3’ü hasarlı ve kullanılamıyor. Geriye kalan 3 lise Necmi Asfuroğlu Anadolu Lisesi, Hatay Valiliği. Selim Nevzat Şahin Anadolu Lisesi, İl Emniyet Müdürlüğü

olarak; Selim Tevfik Eskiocak Anadolu Lisesi, Defne Kaymakamlığı olarak, Çekmece Şehit Türkmen Anaokulu vilayet karakolu olarak kullanılıyordu. 2 ay önce nitelikli okul olan Nevzat Şahin Anadolu Lisesi dışında okullar boşaltıldı.Öğrencilere ait olan ve İhtiyacı karşılaması gereken binalar maalesef devlet dairesine dönüştürüldüklerinden dolayı öğrenci ve velilerler zor durumda kalmış çocukların eğitimi için il dışına çıkmak zorunda kalmışlardı.Öte yandan açılan okullarda hijyen sorunu,su gibi sorunlar yaşanmaktadır.Kimi okullarda ayrıca bekletilip eğitim öğretimin başlamasından sonra tadilat yapılmaya başlandı ,tadilat devam ederken diğer taraftan eğitim öğretim yapılmaktadır.

Ders saatleri diğer kentlerde 40 dk iken ikili eğitim veren okullarda 30 dakikaya düşürülmüştür. Hatay’da  her biri 8 derslikten oluşan 24 hafif çelik ve taşınabilir okulun bu eğitim-öğretim yılının başında kullanılmaya başlanacağı açıklanmıştı. Ancak tüm bu çalışmaların hangi aşamada olduğuna dair kamuoyunun bir bilgisi yok.

Derslerin 30 dakikaya düşürülesi ve ikili eğitim-öğretim nedeniyle sınıf mevcutları artmıştır ve okulların gün aydınlanmadan başlayıp geç saatte karanlıkta bitmesi ciddi anlamda eğitimin niteliğini düşürmüştür.

Sabah karanlığında başlayıp,akşam karanlığında biten eğitim süreci;alt yapı sorunun çöktüğü

ilçelerde,güvenlik sorunu olan hasarlı olan binalardan ve altyapı (cadde sokak ışıklandırmaları vb.) kaynaklı sorunlar eklenince çocuklarımızın can güvenliği sorununuda ortaya çıkarmaktadır.

-Depremzede çocuklar eğitime erişim sorunundan dolayı merkezi sınavlara yeteri kadar

hazırlanamamaktadır.

Öğrencilerin geleceğini etkileyen iki sınav olan YKS(Yükseköğretime Giriş Sınavı ve LGS(Liselere Giriş

Sınavı)’ye hazırlanan öğrenciler ve bu yıl getirilen Türkçe-Matematik ortak sınav uygulaması için ciddi bir mağduriyet yaşanmaktadır.Depremzede öğrencilerin eğitime erişimde yaşadığı sıkıntılar ve yaşadıkları travmalar göz ardı edilerek ülkenin her yerindeki çocuklar eşit koşullara sahipmiş gibi hareket edilerek çocuklar merkezi sınav dayatmasıyla karşı karşıya bırakılmıştır. Oysa yakınlarını kaybeden,arkadaşlarını ,komşularını kaybeden, yaralanan,enkazdan çıkan çocuklarımızın yaşadığı bu travmayı görünmez kılan uygulamalar kabul edilemez.YKS VE LGS sınavlarındaki eşitsizlik ülke genelinde 6. ve 9. sınıf öğrencileri için Türkçe ve Matematik derslerinden yapılan ortak sınavlarla da devam ettirilmiştir.

-Eğitim emekçileri zorlu koşullarda çalışmaktadır.

Hatay’dan Gitmek zorunda kalan depremzede öğretmen sayısı oldukça fazla olmuştur.Başka il’e tayin

yoluyla giden veya hayatını kaybeden öğretmenler yerine özellikle ilk atamadan gelen öğretmenler

oldu.Hatay’a dışarıdan gelen öğretmen sayısı 4 bin 465 bu öğretmenlerin bir çoğunun çocuğu varken aile olarak kalacak yerlerinin tahsis edilmedi.Hatay’a ataması yapılan öğretmenlerimiz özellikle Defne ve Antakya ilçelerinde hala kalacak yer bulamadılar.Ayrıca Hatay’da kalan öğretmenlerimizde depremzede ,birçoğunun evi oturulamayacak durumda.Aylar öncesinde Milli Eğitim Müdürlüğü barınma ihtiyacı olan öğretmenlere 4 kez form doldurttu.Bu formları doldurma sebebi öğretmenleri kontenyer kentlere yerleştirmekti.Yaklaşık 6 bin 500 kişi barınma talebinde bulunmuş olmasına rağmen şu ana kadar öğretmenlerimizin çoğu konteynerda yerleştirilmedi veya okullardan çok uzaktaki konteynerlarda yerleştirilmişlerdir.Okulların açılmasıyla birlikte öğretmenlerimiz Orhanlı’da NATO çadır kent adında bir alana yerleştiriliyordu.Geçicide olsa koğuş sistemine göre kalan öğretmenler ailece geldiklerinde kadınlar ve çocuklar bir yerde, erkeklerde farklı bir yerde kalmak zorunda kalmışlardı.Kampa benzeyen bu yerlerde uzun yemek kuyruklarından tutun,temel ihtiyaçların giderilmesi için sıraya girmek zorunda kalınıyordu.Sağlam ev bulmak zor bulunduğunda da 10-15 bin arasında kira ödemek zorunda kalıyorsunuz.

Depremi yaşayan, evlerini, sevdiklerini kaybeden öğretmenlerimize, eğitim emekçilerine koşulsuz tayin hakkı verilmemiştir. Okullara erişim ve kalıcı, güvenli barınma olanakları sağlanmamış, yeterli ve düzenli psiko sosyal destek verilmemiştir. Psikolojik yıkımla birlikte ciddi boyutta ekonomik yıkım da yaşayan eğitim emekçileri maddi olarak desteklenmemiştir..

-Eğitime erişim zor hale gelmiştir.

Okul öncesi Eğitimde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Deprem sonrasında, Hatay’dan göç eden veya

depremde hayatını kaybeden çocuk sayısı da bilinmediğinden depremden en çok etkilenen Hatayda

okulöncesi eğitim çağındaki çocuğun eğitime erişip erişmediği konusunda herhangi bir bilgi yok. Bakanlık 2022-23 eğitim-öğretim yılında okul öncesi eğitim kurumlarına kayıtlı öğrenci sayısının ülke genelinde %9 arttığı açıklanmışken Hatay’da okul öncesindeki çocuk sayısı %15 azalmıştır.Bu azalmanın sebebi can kayıpları, göç ve okula kayıt yaptıramama yani erişim olarak değerlendirilebilir.

Eğitimde yaşanan zorlu koşullardan dolayı veliler çocuklarını okula göndermemeyi tercih etmemektedir.12 yıllık zorunlu eğitim olmasına rağmen bakanlığın Açıköğretim ve MESEM alternatifi örgün eğitimden kopuş’u hızlandırmıştır.2023-2024 eğitim öğretim yılı başında yayınlanan yönetmelikle çocuklarımızın kamusal eğitim hakkından sorumlu olan MEB bu sorumluluğunu yerine getirmek yerine deprem bölgesindeki öğrencilerin örgün eğitim dışına çıkabilmesine neden olacak yönetmelikler düzenlemiştir.

Depremzede öğrencilere Açık öğretime geçiş hakkı tanınarak özellikle kız çocuklarının okuldan kopuşunu hızlandırmıştır.

Ayrıca Örgün eğitim dışına çıkma riski olan öğrencilerin MESEM’lere geçebileceğinin düzenlendiği diğer bir yönetmelikle de çocuk işçilik teşvik edilmiş, deprem bölgesindeki, Hatay’daki çocuklarımızın okullarını terk etmelerine sebep olmuştur. MESEM depremzede çocuklarının maddi sorun yaşayan ailelerine destek vermek için zorunlu bir alternatife dönüşmüştür

Haziran 2023’te Hatay’da (ve Pazarcık’ta) yapılan bir ankete göre (Suna’nın Kızları) deprem sonrasında okula devam etme oranı yüzde 10’a gerilemiştir. “Türkiye Suna’nın Kızları “Konteyner Kentlerde Çocukların Yaşam Alanlarına Kız Çocuk Odaklı Bakış”, 2023, www.sunaninkizlari.org, Koruma Sektörü İhtiyaç Analizi” anketine göre cevaplayan ailelerden yüzde 21,8’i çocuklarından hiçbirinin deprem sonrasında okula gitmediğini söylemektedir. Tüm çocuklarının okula gittiğini söyleyen ailelerin oranı ise yüzde 61,9’dur.

TÖBSEN olarak sahadan aldığımız verilere göre Antakya ilçesinde depremden önce öğrenci sayısı 120 bin ‘e yakın iken şuanda 68 bin civarındadır, Defne ilçesinde ise depremden önce öğrenci sayısı 36 bin’e yakın iken şu an 27 bindir. Özellikle Hatay’da sayısal verilerin sır gibi saklandığı da kamuoyu tarafından bilinmelidir.

-Öğretmen ve öğrenciler ulaşım ve servis sorunu yaşamaktadır.

Depremden sonra toplu taşıma tamamen bitti.Konteyner kentlerde yaşayan halk ulaşım sorunu

yaşamaktadır.Arabası olmayan öğretmenlerin okullarına gitmeleri çok zor.Arabası olmayan veliler

çocuklarını okula gönderemiyor.Deprem öncesi mahallelerindeki okullara giden öğrenciler deprem sonrası birleştirmelere göre belirlenmiş okula gidiyor bu okullarda genellikle uzak okullar oluyor.Eğitim Öğretiminin başlamasıyla servis ihtiyacı öncelikli bir sorun haline geldi.Valilik sadece kontenyer kentlerde olan öğrencileri taşıyacağını belirterek hasarsız veya az hasarlı eve geçen aileleri ve çocuklarını cezalandırmış oldu.Buna rağmen hala öğrenci servis bekliyor.Ne konteyner kentte kalan öğrenciler ne de evlerinde kalan öğrenciler henüz servis ile taşınmış değiller.

Servis olmayınca okula gidemiyorsunuz araba sahibi olan ailelerin sayısı az.Arabalarda en kaz altında

kaldı,toplu taşımada yok üstelik saat 7 de başlayan okullara ulaşmak için çok erken uyanmak

gerekiyor.Birçok servis arabası enkazda kaldı. Araç sahibi olanlarda akaryakıtın pahalı olmasından dolayı sıkıntı yaşıyor.Özel servislerde çok pahalı depremden önce öğrenci başı 500 TL alan servisler bu yıl 2000-3000 TL talep ediyor. İki çocuğu olan bir aile sade servis’e ayda 4000-5000tl ödemek zorunda kalıyor buda ekonomik hayatın felç olduğu Hatay’da geliri olmayan depremzedeye oldukça büyük bir külfet haline dönüşüyor.Bırakın servis ücretini öğrenciye ihtiyaçlarını karşılayacak herhangi bir destekte yok.Kıratsiye;defter, kalem, ayakkabı alabilecek bir durumda değil.Okulların açılmasıyla birlikte konteyner kentlerden okullarına elektirikli bisiklet,bisiklet veya motorsikletle giden öğrencilerle karşılaştık.Yıkımın olduğu bölgede hem yolların kalabalık olması ve yıkıntılardan dolayı tehlikeli bir durum ortaya çıkıyor.

Öğretmenlerin ulaşım konusundaki durumları da aynı.Arabası olmayan öğretmen de okula

gidemiyor.Çocuğu olan öğretmenler çocuklarını bırakacak yer bulamıyorlar üstelik birleştirmelerden dolayı çocuklarını güvenle bırakacakları yerlerden uzaklaşıyor.Bölgeye ilk defa atama yoluyla gelen öğretmenlerin durumu daha da ağır.Okullarına gitmeleri çok zor oluyor.Bu bir iki günlük bir süreç değil bu yüzden öğretmen açısından idare edilecek bir durum da değil. Bu gidişle okul terkleri veya okul devamsızlıkları olacak.Ulaşım sorunu en kısa zamanda ve en acil şekilde çözülmesi gereken bir sorundur.

-Öğreci nakillerinde çözüm üretmek yerine nakil sorunu çözülememiştir

Bu sorun çözülmez ise okul terki çok yaşanacaktır.Depremden sonra koşulları kalmaya müsait olmayan, evi yıkılan aileler il dışına çıkmak zorunda kaldı.Bu süreçte gittikleri illerde çocuklarını okullarına kaydetti.Şimdide memleketlerine dönüş yapıyorlar. Liselerde nakil sistem üzerinden ve ortalama puanı üzerinden olduğundan dolayı lise öğrencilerinin kayıtları çakılı kalıyor.Söz gelimi bir önceki dönemi Mersin’de bitiren öğrenci Hatay’a dönüş yaptığında Hataydaki bir okula gitmek istediğinde sistem onu atamadığı sürece gelemiyor.Buda büyük bir mağduriyet yaratıyor;aileler ya geri dönüyor ya da nakil oluncaya kada çocuğu özel yurda bırakmak zorunda kalıyor.Ortaöğretim nakillerinin deprem bölgesinde sistem dışı yapılması gerekiyor.Böyle devam ederse ya okul terki olacak ya da devamsızlıktan dolayı sınıf tekrarları yaşanacak.

-Öğrencilerin beslenme sorunu yaşıyor, kantin fiyatları çok pahalı.

Okulların açılmasıyla birlikte çocukların içecek su sorununu çözecek bir adım

atılmalıydı.Okulda içecek su alabilecekler mi? Bir şişe su kantinde 5-8 TL.Çocukların çoğu

okula harçlık almadan gelmiyor.Çocuklar aç ve susuz bir okul süreci görüyor.Depremzede

halk zor durumda ve çocuğuna harçlık verecek durumda değil.Bir tost,simit ,meyve suyu

çocuğa lüks gelmiş durumda.Çocuklara okullarda en az 1 öğün yemek ve içecek su

sağlanmalıdır.

-Okullarda Uyuz vakaları görülmüştür.

Depremzedeler konteyner kentlerde kalabalık ve yakın temas içinde yaşıyor.. Barınma

alanlarında güvenli içme suyu, tuvalet ve hijyen imkanları halen tam olarak

sağlanamamıştır. Bu durum toplum sağlığı bakımından sorunlar yaratmaktadır.

Enkaz kaldırma ve yıkım çalışmaları nedeniyle ortaya çıkan toz solunum yolu

hastalıkları için ayrıca bir risk oluşturmaya devam etmektedir. Olası asbest solunumu

akciğer kanseri ve asbestoz riskini de beraberinde getirmektedir.

Daha önce birçok kez okullarda hijyen sorunu olduğuna dair açıklama yapmış ve Milli Eğitim Müdürlüklerine okullardaki hijyen sorununu çözmeden okulların açılmaması gerektiğini basın yoluya belirtmiştik.Okulların açılmasıyla birliktede Hatay’da okullarda sabun gibi hijyen maddelerinin olmadığını,tuvaletler dahi sınıfların temiz olmadığını,temiz suya erişimin sağlanamadığını defalarca

belirttik.Gelinen noktada maalesef bu taleplerimizi ya göstermelik şekilde yerine getiriliğini ya da önemsiz bulunduğunu gördür.Sağlıklı yaşam koşullarına sahip olmayan depremzede çocuklarımızın sağlığını yok saymak, önemsememek kabul edilemez.Hijyen hastalıktan korunmak için çok önemlidir,depremden sonrası ise hijyen oldukça dahada çok önemlidir. İnsanların toplu halde bulundukları ortamlarda, toplu ulaşım araçlarında temizliğe son derece dikkat edilmelidir.

Konteyner kentlerden okullara veya okullardan konteyner kentlere doğru yatay geçirgenlik ile baş gösteren bulaşıcı hastalıklarla karşı karşıyayız.Çadırkentlerde,Konteyner kentlerde ve okullarda su yok,çoğu zaman kesiliyor.Şebeke sularının kaynağı beliirsiz.

Barınma koşulları, temiz suya erişimin olmaması, hijyen ve tuvalet imkanlarının halen yetersiz olması

nedeniyle üst solunum yolu hastalıkları, gastrointestinal sistem hastalıkları, uyuz ve uriner sistem

enfeksiyonları sık olarak görülmektedir.

Birçok okulda uyuz ve uyuz’a benzer bulaşıcı hastalık vakası görülmektedir. Örneğin Antakya ilçesine bağlı Ovakentte velilerin sendikamıza ulaşmaları sonucu Ovakentte gitmiş ve durum tespiti yaptık.Bu süreçtede okullardan gelen bilgileri araştırınca ciddi bir sağlık sorununun yaşandığını tespit ettik.Antakya ilçesine bağlı Ovakentte bulunan Yıldırım Beyazit ortaokulunda ve Hoca Ahmet Yesevi İmam Hatip Lisesinde Uyuz vakası görülmüştür.Bu bulaşıcı hastalığın UYUZ olduğu doktorlar tarafından tarafımıza teğit edilmiştir.

AŞAĞIDAKİ TALEPLERİN YERİNE GETİRİLMESİ ZARURİDİR.

1.Tüm öğrencilere hergün en az 1 öğün yemek sağlanmalıdır.

2.Merkezi sınavlar eşitsizlik yaratmaktadır.Depremzede öğrencilere ayrıca bir kontenjan belirlenmeli

merkezi ve ortak sınavlarda deprem bölgesine farklılıklar sağlanmalıdır.

3. Deprem bölgesindeki eğitim emekçilerine düzenli olarak 5 yıl boyunca her ay depremzede desteği

sağlanmalıdır

4.Güvenli okul binası konusunda seferberlik ilan edilmeli hafif çelikten okullar inşa edilmelidir.

5.Hatay özel afet bölgesi olarak ilan edilmeli kaynak aktarımı hızlandırılmaldır

6.Hatay’da tüm öğrencilere karşılıksız, geri ödemesiz burs desteği verilmelidir.

7. Yıkılan okul binaları yerleri sadece okul için kullanılmalıdır. Hasarlı okulların onarım ve güçlendirme

çalışmaları yapılmalıdır.

8.Protez ve ortezlerle ilgili olan 2 Mayıs 2023’te yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı uygulanmalı, ilgili tedavi

giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.

9.Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuk sayısı net tespit edilmeli, özel eğitim gereksinimi olan çocukların araç-

gereç, eğitim materyali ihtiyaçları ilgili bakanlık tarafından karşılanmalıdır.

10.Okullarda sağlık taraması yapılmalı veriler şeffaf biçimde paylaşılarak bulaşıcı hastalıklar konusunda

önlem alınmalıdır.

TÜM ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ SENDİKASI

MERKEZ YÜRÜTME KURULU ADINA GENEL BAŞKAN DENİZ EZER