SENDİKALARIN GÖREVLERİ VE ÜYELERİNE KARŞI SORUMLULUKLARI SAMSUN EĞİTİM GÜCÜ SEN BASIN AÇIKLAMASI
“ Sendikalar; bulundukları iş kolunda görev yapan çalışanların özlük haklarını korumak, çalışma koşulları ile ekonomik şartlarını iyileştirmek ve çalışanları mobbing, angarya gibi hukuksuz uygulamalar karşısında savunmak gibi amaçlarla mücadele eden örgütlerdir. Sendikaların, bulundukları hizmet kolunda çalışma koşullarının iyileştirilmesi için çaba göstermeleri talep edilir. Eğitim hizmet kolundaki sendikaların eğitim çalışanlarının maruz kaldığı hukuksuz uygulamaların karşısında olması, fazla mesai ücretleri, tazminatlar, izin hakları ve emeklilik hakları gibi konularda taleplerinin karşılanmasına yönelik iyileştirmeler için çalışması beklenir. Ayrıca sendikalar mesleki gelişim ve eğitim olanakları gibi konularda da etkin rol oynayarak üyelerini destekleme konusunda sorumluluk alırlar.
Eğitim sendikaları, öğretmenlerin ekonomik durumunu iyileştirmek için de çeşitli faaliyetlerde bulunurlar. Öncelikli olarak maaş artışları ve iyileştirmeleri için mücadele eder, diğer ekonomik haklar ve sosyal yardımlar gibi konularda üyelerinin talepleri doğrultusunda çaba gösterirler. Ayrıca sendikalar, toplu sözleşme sürecinde kamu kurumlarıyla görüşmeler gerçekleştirerek öğretmen maaşlarının artırılmasını ve ek ödemelerin sağlanmasını talep ederler. Bu noktada sendikalardan toplu iş sözleşmelerinde bulundukları hizmet kolunun taleplerini güçlü biçimde temsil etmesi ve ekonomik özlük hakları konusunda alınacak kararlarda sahanın sesi olması beklenir.
Sendikaların öğretmenlerin ekonomik sıkıntılarına karşı duyarlı olması ve bu sorunların kamuoyu nezdinde duyurulmasında da önemli bir rol oynaması önemlidir. Toplumda farkındalık yaratmak, öğretmenlerin ekonomik taleplerini ve zorluklarını dile getirmek için sendikal faaliyetler, basın açıklamaları ve protesto etkinlikleri, eylemler gibi yöntemlerden faydalanılır.
Genel olarak, sendikalar, öğretmen haklarını korumak ve geliştirmek amacıyla faaliyet gösteren örgütlerdir. Bu nedenle, sendikaların doğaları gereği politik etkileri ve bağlantıları olabilir. Ancak, bazı sendikalar, politik aidiyet veya ideolojik bağlantılardan arınmış bir şekilde çalışmayı benimseyebilir ve kendilerini "apolitik sendika" olarak tanımlayabilir.
Apolitik sendikalar, öğretmenlerin hak ve çıkarlarını korumak için politik veya ideolojik bir çizgiyi takip etmeyi ya da siyasal bir oluşumun arka bahçesi olmayı, politik simge ya da sloganlara sığınmayı reddederler. Bunun yerine, sendikal faaliyetlerini sadece öğretmen haklarının korunması, ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi ekonomik ve özlük konularına odaklarlar. Apolitik sendikalar, farklı siyasi görüşlere sahip öğretmenleri bir araya getirerek, ortak ekonomik çıkarların savunulmasını hedefler.
Ayrıca siyasallaşmayı reddeden sendikaların doğasında şu üç önemli özelliği aramak gerekir:
Tarafsızlık: Apolitik sendikaların tüm öğretmenleri kapsayacak şekilde sorumluluk alması önemlidir. Dolayısıyla da politik veya ideolojik aidiyetlerden bağımsız olarak çalışmaları ve sendikanın tüm üyeleri için tarafsız bir platform sağlamaları arzulanır.
Odaklanma: Apolitik sendikaların siyasi bir oluşumu ya da siyasi konuları değil; ekonomik konulara odaklanarak, işçilerin/kamu görevlilerinin maaş, çalışma saatleri, iş güvenliği ve diğer ekonomik taleplerini ön plana çıkarmaları beklenir.
Birleştirme: Apolitik sendikalar, farklı siyasi görüşlere sahip işçileri/kamu görevlilerini bir araya getirmeyi başarabilen bir örgütlenmeye sahiptir. Çünkü özde, ortak özlük ve ekonomik çıkarları savunmaktadırlar. Bu durum, sendikanın gücünü artırabilir ve hizmet kolu çalışanlarının taleplerinin daha etkili biçimde iletilmesini kolaylaştırır.
Bu anlamda bakıldığında eğitim çalışanlarının günümüz şartlarında yaşadığı ekonomik sorunlarda, yetkili eğitim sendikalarının rolü bulunduğu açıkça görülmektedir.
Yetkili sendikalar, her ne kadar etkisiz kalmaya devam etseler de üye çoğunluğunu da elinde bulundurmaktadır. Türkiye'de öğretmenlerin çoğunluğunun bir yandan ekonomik koşullar ve özlük hakları gibi konularda sorunlarına çözüm arayışı içinde olmaları, diğer yandan ise bu sorunların çözümünde etkisiz kalan sendikaların üyesi olmaya devam etmeleri bir çelişki doğurmaktadır. Bu çelişki, eğitim çalışanlarının sendikalar ve sendikal haklar konusunda bilgi sahibi olmaya ihtiyaçları olduğunu düşündürmektedir. Eğitim sistemimiz içinde giderek çetrefilleşen sorunları bilimin ışığında ve hukuki çizgide değerlendirebilen sendika arayışı içinde olan eğitim çalışanlarımıza; eğitim çalışanlarının haklarını temel alan, apolitik/siyasetüstü sendikacılığı hedeflemiş, toplumun her kesiminden, her renginden üyeyi önyargısız kabul eden ve bu renklerin ayrışma sebebi değil zenginlik olduğunun farkında siyasetten uzak sendikal anlayışı ile öne çıkan EĞİTİM GÜCÜ SEN ismini hatırlatmak isteriz.
Öğretmen arkadaşım, artık siyasallaşmış sendikalardan sıkılmadın mı? Bu soruyu ve ötesini düşünmemiz gereken kritik dönemlerdeyiz: A-politik sendikaların seni ve arkadaşlarını etiketlemesinden hatta ayrıştırarak okullarda çalışma barışını bozmasından sıkılmadın mı? Siyasallaşan sendikaların seni basamak olarak kullanıp siyasi ve maddi olarak sizden yararlanmasına karşı ne zaman tepki vereceksin? Ve yetkiyi eline almış ancak etkisiz sendikalar bunları yaparken senin maaşının yoksulluk sınırana yakın bile olmamasını umursamamalarından ne zaman rahatsızlık duyacaksın?
Hak ettiği gibi yaşamak isteyen ve bunun yolunun hak mücadelesinden geçtiğine inanan eğitim çalışanlarımızı; talep ,istek ve haklarına karşı sessiz kalan ve senin taleplerinden daha çok siyasal kaygılarla hareket eden, taleplerini görmezden gelen sendikalara karşı; bilimin ve hukukun klavuzluğunda, sorunlara etkin çözümlerle yaklaşan Eğitim Gücü Sen çatısında, onurlu bir mücadeleye davet ediyorum.”
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ogretmenmeb.com.tr İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.